İstanbul şimdi Beldetun Tayyibetun-
İstanbulun iki yakasını bir araya getirmedeki başarı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğandan önce hiç bir lidere, iktidar sahibine bu denli nasip olmadı. Bunu neye yorarsanız, yorun tablu bu. İsterseniz, yorumdaki hayal gücünüze bir az katkı yapayım. Başbakanın ismindeki «Tayyip»ten yola çıkıp, İstanbul üzerine olduğu rivayet edilen ayet ve hadislerle devam edelim.
Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde: «Konstantiniyye (İstanbul) elbet feth olunacaktır. Onu feth eden kumandan ne güzel kumandan, feth eden asker, ne güzel askerdir» buyurmuş.
Kuranı Kerimde, Sebe Süresinin 15-ci ayetinde ise: «Allah tarafından koruma altına alınan güzel bir belde vardır». İbaresinde geçen çok güzel beldenin Arapça karşlığı olan «beldetün tayyibetün» için bir kaç şehir ve yerin kast edildiğinin altı çizilir. Bunlardan birisinin de İstanbul olduğuna dair çeşitli araştırmalar ortaya konmuştur. Şimdiye kadar İstanbul, «Çok Güzel Belde» olarak anıldı. Artık biz ona Başbakan Erdoğan affına sığınarak, «Tayyibin Beldesi» diye biliriz, her halde. Ancak «Beldetun Tayyibetun» bundan sonra Tayyip Beye çok sorumluluk yüklüyor. Bu şehrin bütün güzellikleriyle ve ayette kast edildiği gibi temiz bir şekilde muhafazası şart.
Asya ile Avrupayı üçüncü defa köprüyle bir-birine bağlayacak son proje sadece Türkiyede değil, aynı zamanda dünya genelinde de yakından takip ediliyor. Son haftalarda uğradığım Amerika, İsviçre ve Fransa gibi ülkelerde İstanbul Boğazında hizmete giren Marmaray Tüp Geçişi, Avrasya Tüneli ve bu üçüncü köprü öyle ve ya böyle gündeme geldi. Şüphesiz yeni hava limanını da bunlara dahil etmem gerekiyor.
Ayrıca Boğazda ayakları yükselmeye başlayan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Lastik Tüp Geçiş Projesi de bittiğinde Başbakan Erdoğanın İstanbul Boğazındaki imzalarının sayısı üçə çıkmış olacak. Şu an itibariyle İstanbul Boğazı için hayalleri zorlayacak, Erdoğanın yerine gelecek liderin gündemine gire bilecek fikir aşamasında bir çalışma bile yok ortada. Başbakan Erdoğan döneminde asırlar öncesinden hayali kurulan Boğazın altına yapılan iki tünel birisi kısa süre önce görkemli bir törenle açıldı. Eski liderler Süleyman Demirel ve Turgut Özalın Boğaza yaptıkları iki köprüden daha özellikli, demir yolu hattı da olan üçüncü köprüyle birlikte Erdoğan, Boğaza üç eser koymuş olacak.
Bundan sonra İstanbula daha önce Büyük şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaşın gündeme getirdiği belki bir teleferik ve ya benzeri bir proje düşünüle bilir, o kadar. Dolayısıyla İstanbul Boğazı için her şey yapılmıştır. Sadece bundan sonra yapılması gereken bir kaç önemli detay var: bu projeler yurt dışında gelişmiş ülkelerdeki benzerleri gibi, kesinlikle kaliteli olmalı, çevresiyle uyumlu hale getirilmeli, etrafları rant alanlarıyla, estetikten uzak yaklaşımlarla yapılmış eserlerle kirletilmemeli. Zira bu haklı kaygıyı bu gün yaşıyoruz, yarın için de garanti yok. Hülasa Başbakan Erdoğanın İstanbul için görevi asıl şimdi başlıyor. Hem İstanbulu, hem de kendisinin kazandırdığı eserleri korumak için başka bir açıdan bakması gerekiyor.
«Beldetun Tayyibetun»a hoş geldiniz!